4 Ocak 2012 Çarşamba

Minotaurus - Your Dream

ACI DERYAM, SCHOPENHAUER...

‘’eğer elinizde size hayat boyunca yetecek ve hiç yoldan sapmaksızın hayatı her zaman doğru ışık içinde görmenizi sağlayacak güvenilir bir pusula olsun istiyorsanız kendinizi bu dünyayı bir mahkumiyet ve infaz yeri, dolayısıyla bir ceza sömürgesi olarak, görmeye alıştırmaktan daha uygun bir şey yoktur.’’
Yani bedenim ruhumun mezarı, bu dünya ruhumun cezalarını çektiği yer. Arzuladığımız ve adını dört kitaptan eksik etmediğimiz  cehennemin ta kendisi …
Bi sen bi Fuzuli yediniz bitirdiniz beni. Bu kadar sıkıntıya ‘varoluş’tanmış deyip geçmeyi öğrettiniz. Bunca sıkıntıyı bir tabana oturtun ya eyvallah olsun sana da, fikrine de bu kaçışı bulan zihnine de.
Acı çekerek özgür kalabilmek tam da bu dünya insanına göre. Acı insanı özgürleştiriyorsa müsaade ette ben ‘soylu tutsak’ olarak devam edeyim. Zaten hiç gülesimde kalmadı.
(Bu kadar acı çekmenin insan için farziyetinden bahsettin ama be hocam, sen nekadar acı çektin ki? Dediğimde o kırmızı köfte dudaklarını da yaş ilerledikçe yiyip bitirdiğin de gözden kaçmaz.)J


Fukara tesellisi gibi, bu tüketim deryasında acıdan başka bi b.k kalmıyor ki insanın elinde. Zaten su götürmez bir gerçekmiş bu dünyaya acı için geliş ama kimsenin bunu bağıra bağıra söylemeye g.tü yememiş birinin bunu ‘felsefe’ ekmeğine sürüp balını yemesi gerekiyormuş o sensen, yakışır…

3 Aralık 2011 Cumartesi



TOM WAİTS


Eşsiz sesiyle, Grammy ödüllü vazgeçilmez müzisyen. bu ses için balgamlı,yırtık,çatlak…vs gibi bir çok çarpıcı sıfat sıralanabilir, bu da Tom’un sesinin benzersizliğini tarif eder aslında.
Alkol, uyuşturucu,aşk üçgenindeki hayatlara bağımlı şarkılar yaratmıştır. Aykırı duruşuna rağmen gelenekselliği elden bırakmamıştır.şarkıları contry,rock, jazz,blues’la bezelidir. Sözlerdeki sıradanlık günlük geçişler gece gündüz yanında bir kağıt kalem taşıyor olması ve aklına gelen herşeyi yazıyor olmasındandır. kendisini sevdiren ögelerden olan sıradanlık, gündelik, basitlik dinleyene şarkılarına farklı bir yakınlık hissi  verir. Şarkıları kahve-sigara, şarap-sigara ikisiyle iyi gider.
Aynı zamanda aktörlük yapan bu koca ses, the outsiders’(francis Copola), down by law(jim jarmusch), rumble fish ( francis Coppola) the cotton club( Francis Coppola), Coffee and Cigarettes ( Jim Jarmusch)…gibi izlenesi filmlerde oynamıştır.
Filmler içinde şarkılar seslendirmiştir…shrek’te little Drop of Poison, snow and Tiger’da you can never hold back spring …gibi eserlerle bir çoğumuzun özel listelerine girmiştir.
Sabahları çamaşır suyuyla gargara yapma espirisi bayık ve gereksiz olmasına rağmen bu adamı dinledikten sonra ‘acaba mı’ dedirtir.
I want you şarkısı özlenenin arkasından söylendiğinde insanı kendisinden geçiren,ağlamaklı eden ‘kısacıktı geldi geçti’ dedirten şiddetle tavsiye ettiğim şarkısıdır.
Şarkılarını aşağı tabakaya, düşmüşlere,alkolik ve kumarbazlara yaptığını avaz avaz bağaran bu adam kesinlikle vazgeçilmezler listesindedir.



2 Aralık 2011 Cuma

Tom Waits - Walk Away



ne yaptın sen böyle ya Bukowski bütün adamlar s.ci oldu. 'bütün salaklar güzeldir'le bi salaklık dünyası mı yarattın, salak arayışında olan s.ci'lere mi ilham verdin?? sen ki ilkokulda öğretmenine 'sevişelim mi diyen koca adam...nasıl oldu da tüm yazılarından s.k.ş anlamı çıkarttı bu insanlar. söylesene yalnız öldün dimi? yada gerçekten 'aşk gerçekliğin ışığında yok olacak bir sis miydi.o sis dağıldığında gerçekten karşında iki bacak mı kaldı...
onca su akarken üstümüzden başımızdan...sen arındım zannedersin, için kirliyken gelip geçen su sadece akıp giden zamanı gösterir..

28 Kasım 2011 Pazartesi

Fredie mercury


Fredie mercury



 Zatı muhterem Queen grubunun  vokalistidir.Sadece rock tarihinin değil tüm müzik tarihinin en güçlü sesi olarak anılır.
Gerçek adı Farrokh Bulsara’dır. 5 Eylül 1946’da Hint Okayanusunda bir ada olan Zannazibar’da dünyaya gelmiştir. Genelde kökeninden bahsetmekten çekinmiştir. İrandan göçen bir zerdüşt aileden geldiği bilinir. Roger Taylor  Mercury’nin etnik kökenini, (neden böyle bir şeye gerek duyduysa)sadece rock müzisyeni kimliğine uymadığı için geri plana ittiğini ileri sürmüştür.
 Babasının işi dolayısıyla Bombaya taşınmışlardır. Çocukluğu Hint, Arap ve Afrika kültüründe geçer.İngiliz kolonisi olan Bombay’da ingiliz rahibeler eşliğinde bir yerel misyoner okuluna devam eder. İlk müzik çalışmalarına burda. Piyano dersi almakla başlar.bunun yanında nadir geçer not olan derslerinden biri resim dersidir.(queen’nin logosunu Freddie çizmiştir.)

1960’larda ailesi İngiltereye göç eder. Burda yetiştiği kültür ve aksanı yüzünden ergen yaşlarda zorluklar yaşamaya başlar. İngiltere’de kendi halinde İçine kapanık bir gençtir kolej yıllarında Jimi Hendrix’i tanır ve giderek kendi tarzını yaratmaya başlar. Bu dönemde Brian May* ve Roger Taylor* ile tanışır. Arkadaşları sayesinde Smile grubuyla tanışıp görüşmeye başlar. Müzik yeteneğinin farkında olan Farrokh bir şekilde bir grupta yer alabilme çabasındadır. Jon Deacon*’da mevzuya katılınca efsane Kraliçe Queen dünyaya gelmiştir artık.
Konuşma sesi bariton olup şarkılarda sağlam bir tenor sesine ulaşabilmektedir. Kaydedilmiş vokal aralığı 4 oktavdır. Bir erekek vokal için hayli güç diyebilceğimiz durumdur buna falsetto* da dahildir. Buda Freddie’nin neden dünya üzerinde en baba sese sahip olan vokaller arsında gösterildiğine kanıttır. Tüm bunlara birde vokal eğitimi almamış olmasını eklersek rock dünyasının bu adamı gözümüzde ilahlaştırmakta ne derece haklı olduğunu görürüz.  Ayrıca ziyadesiyle dişlek olan ağız yapsından rahatsız olmasına rağmen sesi zarar görebilir endişesiyle ameliyathane kapısından defalarca dönmüştür.
Müziğin sadece tanrı vergisi sesle olamayacağını düşünmüş olsa gerek ki erken yaşta kendi şarkılarını yazıp besteleyip sahnede bir gösteriye dönüştürmeye başlamıştır. ‘show’ kelimesi ağzından düşürmeyen bu adam izleyenin, dinleyenin gözüne , kulağına.. giden tüm yolları zevkten deliye çeviren bir hale bürünmüştür.
Grubun ‘greatest Hits’ albümündeki 17 şarkını 10’nu Freddie’ye aittir. Şarkılarında bir çok tarzı harmanlıyor olması her daim ayırt edici bir özellik olmuştur. Bugün müzik tarihinin en iyi şarkılarından biri olarak gösterilen ‘Bohemian Rhapsody’ yaklaşık 60 akor içermesi ve karmaşık harmonik yapısına birde bu adamın nota bilgisinin asgari düzeyde olduğunun bilinmesini eklersek paşa paşa bu adam müzik yapmak için doymuş diyebiliriz.
Ee müzik yapma işi arkadaşlar arasında ciddiye binince bide ‘Queen’ gibi ziyadesiyle efemine ismden sonra  bir sanhne adı lazım gelir Farrokh mitolojide yaramaz bir tanrı olan ‘Mercury* nin adını kullanmaya başlar.
 Müzikti, sahneydi, plaktı, konserdi…zaman geçtikçe bu adamlar yeri doldurulamaz bir grup olma yolunda hayli ilerlemişler ve dünya üzerinde adeta yerel bir grup olmuşlardır. Sahip oldukları çok kültürlülük veya müziklerindeki (bazı çok bilmişlerce karmaşa olarak adlandırılan) çok sesli farklı harmoniler buna kanıttır. yaptıkları şarkılar Her kıtanın herhangi bir  evinin pencerisinden sesini duyurabilecek bir potansiyele sahiptir..
Gelgör ki kazın ayağı yaptıkları müzikler kadar mükemmel değildir. yıllarca yasal eşim dedği vefakar kadın Mary Austin’le ayrıldığında çatır çatır tüm dünyaya ben gay’im diye bağırma cesaretini göstermiş ve showlarındaki duruşuyla izleyenlere ‘acaba mı ‘sorusuna kocaman bi kapakla cevap vermiştir. Ne acı ki bu kapak freddie nin elinde patlamış 1987 baharında AİDS teşhisi konulmuştur. Yıllarca bunu yalanlasada dedikonuların önü birtürlü kesilememiştir. Menejerleri Jim Beach 22 kasım 1991’de ‘bu güne kadar bunu saklamamızın sababi mahremiyetimizi korumak istememizidir.ama testlerin HIV pozitif çıktığını onaylıyorum’ diye açıklama yapmıştır. Açıklamadan yakşık 24 saat sonra freddie arkadaşlarının yanında sahnenin perdelerini indirmiştir.Kraliçe artık sessiz kalmıştır.:(


Hiçbir zaman dindar biri olmadığı bilinen freddie bir zerdüşt rahip tarafından yönetilen törenle yakıldı. Küllerinin akibeti tam olarak bilinmemektedir.
 Dünyada adımını attığı onca toprakta adının paylaşılamıyor olması gerekirken 2006’da Zanzibar hükümeti kültür Bakanlığı bu adam için 60. doğum günü kutlamarı düzenlemek istemiş ancak İslami Seferberlik örgütü Müslüman Ülke olan Zanzibar’da Müslüman olamayan ve homoseksüel olan bu adam için yapılacak olan kutlamaların Zanzibar’ın itibarını zedeleyecek olması düşüncesi kutlamaların iptal olmasına sebep olmuştur. Doğduğu topraklarada adı anılmayan ama dünyanın geri kalanında sesi hala kısılmayan bu adam hayatta olsaydı tüm bu açıklamalara anlam veremeyip dönüp arkasını uyurdu herhalde. Nitekim bugün Zanzibarın itibarı yerinde duradursun bugün birileri çıkıp ‘dünya üzerinde 6 milyar insana sorduk: Zanzibar nedir? Queen nedir?’ surusuna Queen’i ve freddie’yi bilenler tanıyanlar eminim ki açık ara önde çıkacaktır.






Brian May:  yıllardır büyük bir azimle aynı saç stilini koruma iaradesini göstermiş ulu baba Queen’nin efsanevi gitaristidir. Bugün bile dünya üzerinde en iyi gitaristler arasında gösterilir. Aynı zamanda astrofizik doktorası yapmış ve halen bilim dergisinde makaleleri yayınlanmaktadır.
Roger Taylor: grubun bateristi, ve işi hiç bilmeyenin bile ‘nasıl olur ki’ diyebileceği bir şekilde hem davul çalıp hemde vokal yapabilme yeteneğine sahiptir.davulcu olmasaymış parlak bir grubun vokalistliğini son damlasına kadar hakeden isim aynı zamanda bir dişçidir.
Jon Deacon: sesiz ve kendi halinde basçımız. İşi getirin tertemiz teslim edeyim bakışı yüzünden eksik olmayan temiz yüzlü adam. Mercury’nin ölümüyle müzik hayatını bırakmıştır.grubun ‘gerçek anlamda’ en sessiz elemanı, hayli mütevazı efendiliği ayakta alkışlanabilecek efendi basçı.
Falsetto: Erkeklerin yüksek notalara, hata bazen soprano notalarına çıkabilmesini sağlayan ses türüdür.
Mercury : Mitolojide şans oyunları tanrısıdır. Kumarbazların efendisi olarakta bilinir

Queen - Bohemian Rhapsody


Queen - The Show Must Go On


Queen - I Want To Break Free

http://www.youtube.com/watch?v=eM8Ss28zjcE&feature=related